1 Haziran 2013 Cumartesi

YÜCE RABBİMİZ BİZİ NASIL DOYURUYOR


          Yüce Rabbimizin nimetleri saymakla bitmez...

             Soframıza gelen ekmek, sadece çift sürme ve öğütme faaliyetleriyle ve
fırıncının emeğinin karşılığı değildir. Toprağı ekilen

buğdayın ve düşen tohumun sümbül veya meyve vermesinden hareketle,
bahar
sahnesinin bütününe baktığımızda,

milyarlarca ton su, karbondioksit, oksijen ve milyarlarca kilokalorilik
enerjinin eksiksiz nasıl hazır olduğunu düşünmemiz

gerekiyor.



KARBONDİOKSİT

Atmosferde 2.6 trilyon ton karbondioksit bulunur. Bu gün geçtikçe artan bir
rezerv değerdir. Tüketilmeden yerine yenisi gelir.Nasıl mı?
 
Burada başta mikroorganizma ölen bitki ve hayvanları, hayvan ve
insanların
solunumla dışarıya karbondioksit vermeleri gibi üretkenler yanında
petrol,
kömür ve odunlarla da atmosfer sürekli beslenmektedir. Eğer
mikroorganizmaların parçalayıcı faaliyetleri olmasaydı, havadaki
karbondioksiti bitkiler 40 yılda bitirecek ve hayat son bulmaya
başlayacaktı...

      SU

Hayatımız için ikinci önemli madde sudur. Su denizler başta olmak üzere
nehirler
ve göllerde bulunmaktadır. Yerküremizde 1.4 x

10¹² ton su bulunmaktadır. (yani 1.4 trilyon m³ veya ton ) suyun
denizlerden,
göllerden, nehirlerden kaldırarak gökyüzüne

çıkartılması kolay değildir. Bir küçük bahçe sulamada yorgun ve çaresiz
kalan insan, 148 milyon km² lik

yerküresinde kara parçalarının her yıl milyarlarca ton suyla
sulandığını
elbette takdir etmesi gerekmektedir. ( Bir yılda

en az 100 milyar ton su buharlaşma yoluyla göklere kaldırarak bu yolla
her
taraf sulanmaktadır.)



    GÜNEŞ IŞIĞI

     Üçüncü önemli faktör ise güneş ışınlarıdır. Bunun için 150 milyon km
uzaklıkta ve dünyamızdan 1.300.000 ( bir milyon

üçyüzbin ) defa daha büyük olan güneş, sürekli enerji göndermektedir.
Böylece hem dünyayı ısıtmakta, hem suları

buharlaştırmakta ve hem de fotosentezin bitkiler tarafından
sürdürülmesi
için gerekli çok değerli bir olayın kaçınılmaz üyesi

olmaktadır. Güneş dünyamıza 20 x 10²³ x 10² kalorili enerji
göndermektedir.
Bu miktardan 30 x 10²³ kalorilik

kısmı suyun buharlaşması sağlayarak denizleri göklere kaldırırken, kara
parçalarının sulanmasını

sağlamaktadır. 2 x 10²³ x 10 kalori bitkiler tarafından fotosentez
olayında
değerlendirilmektedir. 

İşte soframıza konan ekmek, et, süt ve meyvelerin vücut bulabilmesi
için
dünyamızın tamamen özel şartlarla tanzim edilmiş

bir düzene sahip olması gerekir. Bu gereklilik ilâhi bir güç tarafından
yıllık bilançosu milyarlarca ton gıda maddesi olan

muhteşem sistemiyle ortaya konmuştur. Bu üç ana hammaddenin sevk ve
idaresiyle, bitkiler tarafından kullanılacak ve

istifade edilecek bütün imkânlar hazırlanmaktadır. Milyonlarca
fertleriyle
bizlere yemyeşil ve rengarenk bir dünya

sergileyen bitkiler, kendileri beslenirken, aynı zamanda hayvanlar ve
insanları da besleyen milyarca ton gıda maddesi

üretirler. Fotosentezin dünya çapındaki toplam bilançosu şöyledir.



129 milyar ton karbondioksit, 53 milyar ton su ile güneş ışınlarının
sunduğu
2 x 10²³ x 10 kalorilik enerjiyle

birleştirilir. Neticede 88 milyar ton glikoz ve 94 milyar ton oksijen
üretirler. Burada üretilen glikozun %40

kadarı bitkilerin büyümesi esnasındaki organik yapıya dahil olurken,
%60
kadarını çiçek, meyve, tohum ve

yapraklarında tutarlar.



İşte hayvan ve insanların temel bitkisel besinleri, bu fotosentez
olayının
akıllara durgunluk veren muhteşem bir olayıdır.
   YÜCE RABBİMİZE NE KADAR ŞÜKRETSEK AZDIR...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder