4 Haziran 2013 Salı

DOĞRU İLETİŞİMİN KURALLARI_1


    Doğru İletişimin 20 Kuralı!...

   (Konu uzun olduğu için şimdilik 10 kural)

KURAL 1:
Önce arkadaşlık!
Hatta arkadaşlık öyle  ön plana çıkmalı ki... Aşk ancak ardından gelmeli!..
Çünkü...
Romantik aşkın kıvılcımı söndüğünde...
Arkadaşlık ateşinin kalpleri ısıtıyor olması gerekir!
KURAL 2:
Önemli konuları karşınızdaki insan başka bir iş ile uğraşırken gündeme getirmeyin.
Sizin birinci önceliğiniz belki de -o sırada- karşınızdaki insanın birinci önceliği değildir. Hele işi başından aşkınsa, yoğunsa, kafasına iş takılmışsa... Oysa siz, size gerekli ilgiyi göstermediği sonucunu -yanlış da olsa- çıkaracaksınız. Onun için bekleyin.
Doğru zamanı yakaladığınızda zaten konu orada çözülecektir. Yanlış zamanlama yüzünden çözülemediğinde ise İçinizde büyüyecektir.
Çözülmeyen sorunlar zamanın geçmesiyle beslenerek büyür gider...

KURAL 3:
Kesinlikle ön fikirli olmayın, yani karşınızdakini "peşin hükümle" haksız ilan etmeyin...
Örneğin "Sen anlaşılmazsın" yerine "Ben seni anlamakta zorlanıyorum" demeyi tercih edin.
Aslında böyle yapınca, karşı tarafın savunmasını kırıyor ve onu açık olmaya zorluyorsunuz.
Karşınızdakinin lafını ağzına tıkmaktansa  en doğrusu cevap almaya bakın!...

KURAL 4:
Ne istediğinizi tam olarak bilin.
Karşınızdakinden şikâyet edeceğinize, siz tam olarak açıkça ne istediğinizi söyleyin ve karşınızdakinin buna tepkisinden hareket ederek yolunuza devam edin.
Sonuçta sizin kafanızın içinde ne olduğunu kimse bilemez. Genellikle tartışmaların başlama nedeni, birisinin sevgi arayışı, ilgi- alaka istediğidir.
Ne istediğinizi tam olarak bilin ve onu isteyin.
Sevgi dilenmek için rol yapmayın!

KURAL 5:
Karşınızdakinin isteklerine ve duygularına kilitlenin...
Birisi bizi suçladığında hemen olayın kendi tarafımızdan görünen boyutunu anlatmaya başlarız.
Bu hepimize normal de gelir... Aslında bir savunma mekanizmasıdır...
Ne yapabileceğinize dair sorular sorun...
Savunma dürtüsü kendine güven eksikliğinden doğar ve asıl konudan uzaklaştırır.
Bir seferde bir konuyu tartışın,konular arsında kaybolmayın...

KURAL 6:
Bunu "bir sefer de bir konuyu tartışın" şeklinde yazabiliriz. Çünkü genelde bir tartışma sırasında ondan evvelki on tartışmanın da hesabı ortaya çıkar. Bu durumun işleri kolaylaştırmadığını hepimiz biliyoruz.
Doğru söz ayrıca savunma istemez.
Tam olarak neyi kastettiğinizi açık açık söyleyin...

KURAL 7:
Mesela eşiniz bir köşeye çekilmiş sessiz sessiz duruyor...
Bu şartlarda "Bana mı sinirlendin" diye sorarsınız veya "Sen niye sinirlisin" diye mi?
Bana mı sinirlendin daha akıllıca...
Size olmayabilir ve açılır, derdini anlatır. Eğer size ise... Ne olduğunu konuşursunuz.
Oysa...
"Niye sinirlisin" demenizin altında "Sen sinirlisin (zaten)" düşüncesi yatıyor.
Konuşurken ince ayar çok önemlidir!
Karşınızdakini dinleyin ve dinlediğinizi de ona hissettirin!...

KURAL 8:
Bu kadar basit. Çoğu zaman karşınızdaki insanın tek istediği onu dinlemenizdir. Dinlediğinizden ve ne dediğini anladığınızdan emin olduğunda mesele kalmayacak.
"Sen" yerine "Ben" kullanın...

KURAL 9:
Kural basit...
"Hep geç kalıyorsun yerine" "Beklemekten haz etmiyorum"diyebilirsiniz.
"Dağınıksın" yerine "Arkanı toplamaktan yoruldum."
Kendinizi nasıl hissettiğinizden sadece siz sorumlusunuz!
Talimat vermeyin, rica edin.Lütfen demek çok mu zor?...

KURAL 10:
Talimatla rica arasındaki fark...
Talimat yerine gelmezse cezası vardır...
Mesela bir somurtma, bir hareket, sessizlik, sırt dönme,küsmek gibi...
Oysa ricaların cezası yoktur ve belki de bu yüzden rica ettiğinizde her şey daha kolay olur.
Gerçek rica kimseye sorumluluk yüklemez.

BU GÜNLÜK BU KADAR...KONU UZUN OLDUĞU İÇİN İKİYE BÖLDÜM...ARKASI YARIN...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder