28 Temmuz 2013 Pazar

BİR BABANIN ÖĞRETMENE MEKTUBU




 
 

Bir babanın, oğlunun öğretmenine yazdığı mektup

 
 
                    Oğlumun Öğretmenine;
             Oğlumun  öğrenmesi gerekli, biliyorum; öğret ona, tüm insanların dürüst ve adil olmadığını. Fakat şunu da öğret ona ki; her alçağa karşılık bir kahraman,  her düşmana karşılık da bir dost olduğunu. 
             Biliyorum zaman alacak. Fakat eğer öğretebilirsen ona, kazanılan bir liranın,  yerde bulduğu en güzel şekerden daha değerli olduğunu öğret. Kaybetmeyi öğrenmesini de öğret ona ve hem de kazanmaktan neşe duyup sevinmeyi. Kıskançlıktan çok uzaklara yönelt onu. Ve eğer yapabilirsen, sessiz kahkahaların gizemini de öğret ona. Bırak erkenden öğrensin, zorbaların aslında sadece görünüşte galip olduklarını.
            Eğer yapabilirsen, ona kitapların mucizevi özelliklerini de öğret. Fakat bazen, ona sessiz zamanlar da tanı. Gökyüzündeki uçan kuşların, kelebeklerin harika danslarının,  güneşin yüzü önündeki arıların ve yemyeşil çayırlardaki çiçeklerin ebedi gizemini düşünebileceği zamanlar ver ona. 
           Okulda iken herhangi bir  hata yapmanın, hile yapmaktan çok daha onurlu bir davranış olduğunu ögret ona. Herkes ona yanlış olduğunu söylediğinde dahi,  kendi fikirlerine inanmasını öğret. Nazik insanlara karşı daha nazik, sert olanlara karşı ise  makul ve mantıklı olmasını öğret ona.
           Herkes birbirine takılmış bir yönde giderken, kitleleri izlemeyecek gücü vermeye çalış oğluma. Ve tüm insanları dinlemesini de öğret ona. Fakat  herzaman, tüm dinlediklerini gerçeğin eleğinden geçirmesini ve sadece iyi olanları almasını da öğretmelisin ona.
           Eğer yapabilirsen, üzüldüğünde bile nasil gülümseyeceğini öğret ona. Ağlamanın ve gözyaşlarının utanılacak birşey olmadığını da öğret.  Ona kuvvetini ve beynini en yüksek fiyatı verene satmasını, fakat hiçbir zaman kalbine ve ruhuna fiyat etiketi koymamasını öğret. Uluyan bir insan kalabalığına kulaklarını tıkamasını öğret ona. Ve eğer gerçekten kendisinin haklı olduğuna inanıyorsa, dimdik durup savaşmasını ve kendisini savunmasını öğret.
            Ona  herzaman nazik ve iyi davran, ama onu asla kucaklama. Çünkü ancak ateş çeliği saflaştırır. Bırak ta varsın sabırsız olacak kadar cesarete sahip olsun. Bırak cesur olacak kadar  da sabretmesini öğrensin. Ona her zaman, kendisine  ve kendisini yaradanına karşı derin bir inanç taşımasını öğret.  Çünkü böylece, insanlığa karşı da derin bir inanç taşıyacaktır.
           Evet öğretmen bey, bu senden istediklerimin çok zor şeyler olduğunu biliyorum. Bu  gerçekten de  büyük bir taleptir. Fakat bir bak bakalım, artık ne kadarını yapabilirsen okadar iyi.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder