6 Haziran 2013 Perşembe

EĞİTİM ŞEKLİ


                Herkesin eğitim tarzı değişiktir 

         Bir küçük çocuk birgün okula baslamış. Çok ta akıllıymış. Okulu da çok kocamanmış. Ama akıllı çocuk sınıfina dışarıdan bir kestirme  yol bulmuş. Buna da çok sevinmiş. Artık okul ona kocaman görünmüyormuş. Bir zaman sonra bir sabah öğretmen demiş ki: "Bugün resim yapacağız." "Ne güzel" demiş bizim çocuk.Çünkü resim yapmasını çok severmiş. Her türlüsünü de kolayca yaparmış; Aslanlar, kaplanlar, tavuklar, inekler, trenler, gemiler vs. Mum boyalarını çıkarmış ve çizmeye baslamış. Ama öğretmen "Durun" demiş. "Henüz başlamayın, herkes hazır olana kadar bekleyin ''demiş. Ve herkes hazır olana kadar beklemiş. "Şimdi" demiş öğretmen, "çiçek çizmesini öğreneceğiz." "İyi" demiş çocuk. Çicek çizmeyi de çok severmiş. Ve pek güzellerini yapmaya baslamış çabucak. Pembe, mavi, portakal mum boyalarıyla. Ama öğretmen "durun" demiş. "Size nasıl yapacağınızı göstereceğim."demiş ve yeşil saplı kırmızı bir çiçek çizmiş. "İste" demiş öğretmen. "Şimdi başlayabilirsiniz." Küçük çocuk bir öğretmeninin resmine bakmış, bir de kendininkine. Kendininkini daha çok sevmiş... Ama tabi bunu söyleyememiş. Kağıdını çevirip öğretmenininki gibi yeşil saplı kırmızı bir çiçek çizmiş. Bir başka gün küçük çocuk dışarıdan sınıfa açılan kapıyı becerdiğinde, tam bir başına açmayı, şöyle demiş öğretmen: "Bugün çamurdan bir şey yapacağız." "Ne iyi" demiş çocuk,çünkü çamurla oynamayı da çok severmiş.Zaten bütün çocuklar çamurla oynamayı severler. Her şeyi yapabilirmiş çamurla; Yılanlar, kardan adamlar, filler, fareler, arabalar, kamyonlar vs. Baslamış çamuru Yoğurup sıkıştırmaya. Ama öğretmen yine demiş: "Durun! Daha henüz başlamayın!' ve  hazır olmasını beklemiş herkesin. "Şimdi" demiş öğretmen. "Bir çanak yapacağız." "Güzel" demiş çocuk. çanak yapmasını da severmiş. Ve baslamış yapmaya. Boy boy, sekil sekil çanakları. Ama öğretmen yine "durun" demiş: "Önce size nasıl yapılacağını göstereceğim." Ve de göstermiş herkese. Bir büyük çanağın nasıl yapılacağını. "İste" demiş öğretmen "Artık baslayabilirsiniz." Küçük çocuk bir öğretmenin çanağına bakmış. Bir de kendininkine. Kendininkini daha da bir sevmiş. Ama bunu kimseye söyleyememiş. Toprağını yuvarlayıp yeniden yapmış öğretmeninki gibi. Derin bir çanak. Ve çok geçmeden küçük çocuk öğrenmiş beklemeyi, izlemeyi, ve herşeyi öğretmen gibi yapmayı. Ve çok geçmeden baslamış kendiliğinden hiçbir şey yapmamaya. Ama birdenbire taşınıvermişler başka bir eve, başka bir ülkede, Ve çocuk gitmiş başka bir okula. Bu okul daha da buyukmus öbür okuldan. Kestirme yolu da yokmuş.Büyük basamakları çıkmak ve uzun koridorlardan geçmek gerekmiş sinifa kadar. Ve daha ilk gün demiş ki öğretmen: "Şimdi resim yapacağız." "Güzel" demiş çocuk. Ve beklemiş öğretmenin ne yapacağını söylemesini. Ancak öğretmen bir şey söylemeden baslamış dolaşmaya. Küçük çocuğa gelince durmuş. Sormuş: "Resim yapmak istemiyor musun?" "Istiyorum" demiş çocuk. "Ne yapacağız?" "Ne istersen", demis öğretmen "Istedigim renk mi?" diye sormus cocuk. "Istedigin renk" demis ogretmen. "Herkes ayni resmi yaparsa ve ayni renkleri kullanirsa kimin neyi yaptigini ve neyin ne oldugunu nasil anlarim ben?" "Bilmem", demis cocuk. Ve baslamis cizmege. Yesil saplı kırmızı bir çiçeği...
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder