8 Haziran 2013 Cumartesi

EVLİLİĞİ YIKAN SEKİZ DÜŞMAN


                                Sakın Bunları Yapmayın

        
       Uzmanlara göre, büyük umutlarla ve büyük hayallerle kurulan evlilik müessesesi bazı nedenlerle kabusa dönüşebiliyor!...
       
1-Eşine, kişiliğine karşı yıkıcı eleştiride bulunma:
"Sen hep böylesin, zaten bir günde olsun beni dinlemedin, hep bağırıyorsun, beceriksizsin. Beni üzmekten zevk alıyorsun" şeklindeki ifadeler eşi suçlayıcı, yargılayıcı, kırıcı eleştirilerdir ve çok yanlıştır.

2-Genellemede bulunma:
`Böyle yaparsan, zaten senden başkası da beklenemez ki, bencilsin, hiç değişmiyorsun, bu huyunu annenden, babandan kapmışsın, bir günde iyi yanını göremeyecekmiyim' tarzındaki sözcükler eşi bir kalıba sokan ve damgalayan ifadelerdir. Kişiyi açıkça kavgaya davet eder.

3-Eşinin aklını okuma:
Evlilikte ilişki bozulmaya başlayınca, haliyle araya mesafeler girer. Sürekli kavga, üzüntü, bir noktada çiftleri sessizliğe ve kendi dünyasına itebilir. Sözlü iletişim yerini, davranışlardan anlamlar çıkarıp eşini yargılama sürecine bırakır. `Hah yine kızdın, bakışlarından anladım, sen öyle demek istemedin, çok iyi biliyorum' tarzındaki yaklaşımlar eşin jest ve mimiklerinden ve hareketlerinden anlamlar çıkarmaya yöneliktir.

4-İşi yokuşa sürme:
Günün birinde eşlerden birinde olumlu bir değişiklik olmuştur veya gittikleri doktor dinlenilmiş ve kişi olumsuz bir davranışından vazgeçmiştir. Diğer eş "on yıldır sana söyledim ama beni dinlemedin, başkası diyince daha mı kıymetli oluyor" biçimindeki konuşmalar eşi çok üzen ve tekrar geriye döndürebilecek tarzdadır.

5-Sürekli geçmişi gündeme getirme:
Herkesin evliliğinde geçmişte yaşadığı olumsuz anıları vardır.  Mesela aile kavgaları,ihanetler, kırgınlıklar, küçük düşürülmeler, hayal kırıklıkları vs. gibi. Geçmişte yaşanan kötü anıyı sürekli gündeme getirmek kişiler arasında sıkıntı doğurur ve sorunları daha da çıkmaza sokar.

6-Hep kendisini haklı görme:
Hatalar, yanlışlıklar iki taraftan da kaynaklandığı halde kim daha haklı adeta "mahkeme" kuruluyor.

7-Eşlerden birinin kendisini terapist yerine koyması: Örneğin:`Ben senin hasta olduğunu biliyordum zaten, nedenlerini de biliyorum. Senin ne zayıflıkların var hepsini keşfettim, ne yapman gerektiğini söylüyorum, eğer beni dinlersen doktora falanda ihtiyacın olmaz' gibi sözler hiç doğru değildir. Eş ne kadar bilgili, tecrübeli olursa olsun kendini asla doktor yerine koymamalıdır.

8-Konuşurken sözlerin kesilmesi ve ses tonunu yükseltmesi:
İletişimde en önemli husus konuşan insanı sonuna kadar dinlemek çok gerekliyse aralara girmektir. Dinlemek, anlamak ve kendimizi anlatmamız gerekiyor. Bunun yolu da saygıyla dinlemek, ses tonunu yükseltmemektir.
 
     Evet evliliğimizin yıkılmasını istemiyorsak bunlara çok dikkat etmeliyiz...
      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder